Haber

Cevdet Yılmaz: 750 liralık kesinti eleştirilerine ben de katılıyorum

ANKARA – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz 2024 bütçe teklifi üzerine Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptıktan sonra AK Parti grubunda parlamento muhabirleri ile bir araya geldi.

Yılmaz, Savunma Sanayi Fonu’nu desteklemek amacıyla gelen sonra tepkiler nedeniyle geri çekilen kredi kartlarından 750 TL kesinti teklifinin yeniden değerlendirileceğini söyledi. Eleştirilerin bir kısmına kendisinin de katıldığını ifade eden Yılmaz, “Toplumsal duyarlılıklar, eleştiriler haklı eleştirilerdir. Bunlara saygı duyuyoruz. Zaten Meclis bunun için var, teklif gelir tartışmalar olur. Oylama olur, gerekirse teklifi geri çekersiniz ya da dönüştürürsünüz. Bu bir zaaf olarak görülmemeli bence. Haklı eleştiriler dikkate alınarak paket gözden geçirilecek” dedi.

Cevdet Yılmaz, parlamento muhabirlerinin sorularını yanıtladı.

‘DEPREM İÇİN 70 MİLYAR DOLAR HARCAMA OLDU’

“6 Şubat depremlerine hazırlıksız yakalanıldı. 2025 yılı için bütçede bir öngörü var mı?” sorusuna da yanıt veren Yılmaz, “Depremle ilgili çalışmalar kapsamında 450 bin civarında konut ve bunların alt yapıları inşa edildi. Sosyal ekonomik olarak bölgeyi canlandırma, vergisel avantajlar teşvikler bütün bunlar mali sonucu olan kararlar. Muazzam bir harcama söz konusu. Bunun da büyük kısmı 2023 ve 2024’e denk geliyor. Sadece merkezi yönetim bütçesinden iki senede 2024 fiyatları üzerinden 2.6 trilyonluk (70 milyar dolar) bir harcama oldu. Gelecek yıldan itibaren bu harcamalara ihtiyaç azalacak inşallah. Buna mahalli idareler harcaması, İller Bankası, özel sektör, fonlar dahil değil. Dolayısıyla büyük bir yük ama gelecek yıl itibari ile bu yük azalıyor” dedi.

‘ESAS OLAN RİSKLERİ YÖNETMEK’

Deprem öncesi bir liralık harcamanın deprem sonrası yedi liralık maliyeti ortadan kaldırdığına dikkat çeken Yılmaz, deprem riskine karşı kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

“Koruyucu müdahalelerin maliyeti tedavi edici müdahalelerden çok daha düşük. Dolayısıyla esas olan riskleri yönetmek. Krizleri yönetmek için de önce riski belirlemeniz lazım. Nereler riskli, nereler değil bunu belirlememiz lazım. Türkiye son yıllarda önemli çalışmalar yaptı, hem akademik dünya hem AFAD diğer kuruluşlarımız nerede fay var ne oluyor, yüzde yüz burada bilgi sahibi olmak zor. Son Kahramanmaraş depremi ile Kayseri depremden etkilenen bir yöre olarak bilinirken yeni bir fay çıktı ve Kayseri’yi de etkiledi. Dolayısıyla bu riskler de zamanında ölçümleri de değişebilir ama işin özü riskli alanları tayin edip özellikle fayların geçtiği yerleri yerleşime açmamak. Yeni yerleşimde bulunacaksa o riskler neyse onlara uygun inşaa etmek. Sağlam zeminde sağlam yapılar oluşturmak. Yerleşim yapılacaksa da riskler neyse onlara da uygun şekilde inşa etmek. Bunu yaptığımız zaman riskleriniz de maliyetleriniz de aslında çok düşüyor. Kentsel dönüşüm dediğimiz şey özü itibari ile bu. Riskleri ortadan kaldırma meselesi. Epeyce bir bina dönüştü ama hala dönüşmesi gereken çok sayıda binamız var.”

‘CAN KAYBINI ENGELLEMİŞ OLURSUNUZ’

Memleketi ve eski seçim bölgesi Bingöl’den örnek veren Yılmaz, son 20 yılda Bingöl özelinde yapıların yüzde 75’inin yenilendiğini belirterek, “Bunu yüzde 100’e çıkardığınız zaman en azından can kaybını engellemiş oluyorsunuz. İşin özü bu. O yüzden risk haritalara çıkarılmış durumda, riskli alanlar belirlenmiş durumda. Bunlara dönük süreci hızlandırmak gerekiyor” dedi.

‘ÜÇLÜ YAPI OLUŞTURDUK’

Yılmaz, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında oluşturulan yeni üçlü yapıya ilişkin, “Bir kentsel dönüşüm başkanlığı kurduk, eskiden bir genel müdürlüktü. Birincisi kentsel dönüşüm, ikincisi sadece Marmara bölgesine yoğunlaşmış bir genel müdürlük, üçüncüsü de bu iki genel müdürlüğe kaynak oluşturmaya, kentsel dönüşüme finans sağlamaya dönük bir genel müdürlük şeklinde üçlü bir yapı oluşturduk. Önümüzdeki dönemde ne yapıp edip bizim bu kalan yapı stoğunu da dönüştürmemiz lazım. Yapı stoğunu dönüştürmeye dönük imkanları kullanmalıyız. Yapı dönüşümü için 584 milyar bütçe ayrıldı, sadece merkezi bütçe. Bir taraftan sosyal konut meselesi de çok önemli. Orada da yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var” sözleriyle anlattı.

‘DEMOGRAFİK NÜFUS YÜKSEK KURULU OLUŞTURULACAK’

Yılmaz en son TÜİK verileriyle tartışma konusu olan doğurganlık hızının düşmesi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

Yeni bir kurul oluşturulacağını açıklayan Yılmaz kurulun yapısı ve yürüteceği çalışmaları şöyle açıkladı:

“Şu anda doğurganlık hızımız 1.5’e düştü. Bir tarafta evrensel nedenler var. İnsanların eğitim düzeyi, gelir düzeyi yükseldikçe çocuk sayısı düşüyor. Kadınların işgücüne girişi de etkiliyor. Çünkü bakım hizmetleri gerekiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Kabine’de bir sunum yaptı, onun üzerine Cumhurbaşkanımızın bir talimatı oldu. Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız. Yani bu işleri hem detaylı bir şekilde inceleyen hem de yeni bir eylem planı geliştirecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı, İçişleri Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, TÜİK’i ilgilendiren hususlar var. Bakanlıkların fikirlerini alacağız kurul oluştuktan sonra yeni bir eylem planı oluşturacağız. Bakım hizmetleri sağlıktaki şartlar diğer maddi alanlarda yapılabilecek şeyler varsa çok boyutlu bir şey bu. Bütün boyutlarıyla bu işe bakacağız. Ve bütüncül bir eylem planı hazırlayacağız. Şu anda kurulun oluşumuyla ilgili mevzuat hazırlığı devam ediyor. Cumhurbaşkanı kararı ya da kararnamesi ile (kurulacak) bir kurul. Sonuçta bir koordinasyon yapısı var, mevcut kurulların bir araya gelerek işte bu kurulda nüfus politikaları ile ilgili bir koordinasyon yapmış olacak. Ben çok önemli görüyorum bunu. Uzun vadeli geleceğimiz açısından, sosyal güvenlik sisteminden başka kültürel alanlara kadar her şeyi etkileyecek temel bir alan. Gelecekte belki yaşlı bakım merkezlerine olan ihtiyacı daha çok tartışacağız. Dolayısıyla bu nüfus dinamikleri her şeyi etkiliyor. Bizim bu süreci anlamsız tartışmalarla değil bu ülkeyi zenginleştirerek, geliştirerek getirdiğimiz yapısı açısından da çok etkili. Biz daha zengin bir ülke olup yaşlandığımız zaman bunu yönetebiliriz. Üretken yaşlılıkla yönetebiliriz. Ama bazı ülkeler bunu yapamayacak.”

‘PAKET GÖZDEN GEÇİRİLECEK’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Savunma Sanayi Fonu’nu güçlendirmek için gelen sonra tepkiler nedeniyle geri çekilen kanun teklifiyle ilgili soruları da yanıtladı.

Kendisinin de katıldığı bazı haklı eleştiriler dikkate alınarak paketin gözden geçirileceğini söyleyen Yılmaz, şu ifadelere yer verdi:

“Savunma sanayi fonunu güçlendirmeye dönük bir çalışma yapıldı. Ama bu süreçte birçok tartışma oldu. Eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum. Toplumsal duyarlılıklar, eleştiriler haklı eleştirilerdir. Bunlara saygı duyuyoruz. Zaten Meclis bunun için var, teklif gelir tartışmalar olur. Oylama olur, gerekirse teklifi geri çekersiniz ya da dönüştürürsünüz. Bu bir zaaf olarak görülmemeli bence. Toplumsal olarak ciddi eleştiriler konuldu ortaya. Etki değerlendirmeleri biraz hızlı yapılmıştı. Bu paket mecliste tartışılsın diye getirildi. Şöyle bir karar verildi Cumhur İttifakı olarak bu paket savunma sanayi kaynakları tekrar bütçe sonrasında bir araya geleceğiz, ayrıntılı bir şekilde tartışmalarını yapacağız, kalem kalem tekrar bakılacak. Haklı eleştiriler dikkate alınarak paket gözden geçirilecek. O günkü siyasi irade nasıl oluşursa gerekirse meclisimizin takdirine tekrar sunulacak. Ama şu anda ertelenmiş durumda. Bütçeye yoğunlaşmış durumdayız.”

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu